ERSAĞ RESMİ SAYFASI DEĞİLDİR
İSMAİL BURAK TELLİ
SPONSOR NO : 1247009
KİMYASALLAR VE BİZ
Kadınlar kullandığı temizlik maddeleri sebebiyle 55 binin üzerinde zararlı kimyasala maruz kalıyor. İçlerinde kanser yapan da var, sinir sistemini bozan da.
Teknolojideki her bir gelişme, insanoğlunun hayatını kolaylaştırıyor. Bu yönüyle bilim, âdeta insanlığın hizmetinde. Tuz ruhundan sıvı deterjanlara, yumuşatıcılardan parlatıcılara kadar pek çok ürün market raflarını süslüyor. Artık evler toz kaldıran süpürgelerle temizlenmiyor, çamaşırlar küllü sularda yıkanmıyor. Tıpkı, ayak basılan her zemini temizleyip parlatmak için Arap sabunlarını tercih etmediğimiz gibi. Şimdi onların yerini kimyasal ürünler almış durumda. Havlularınızın yumuşacık mı olmasını istiyorsunuz?
Kolayı var elbette. Satın alacağınız bir yumuşatıcı işinizi görüyor. Beyazların daha beyaz, renklilerin daha parlak görünmesini mi istiyorsunuz? Yeni formüllü bir deterjanı çamaşır makinenizde kullanmanız kâfi. “Sararan bardakları, çatal kaşık takımlarını nasıl parlatabilirim?” diye de üzülmeyin. Onun da çaresi var. Makinenizin özel bölümüne ekleyeceğiniz parlatıcıyla bulaşıklarınız artık daha ışıl ışıl.
Kimyasal ürünler hayatımızın içine o kadar girdi ki. Dolgun saçlar için de onlara muhtacız, ter kokusundan kurtulmak için de. Peki, bu maddelerin sinsice hayatımızı zehir ettiğini, bedenimizi, suyu, toprağı, doğal ortamları, havayı yavaş yavaş kirlettiğini biliyor musunuz? Ya kanserojen etkiye sahip olduklarını? Cilt hastalıklarına, ağız, mide, boğaz iltihabına sebep olduklarını, sinir sistemini tahrip ettiklerini?
HANIMLARDAN ‘TEMİZLİK MADDELERİNDEN UZAK DURUN!’ ÇAĞRISI
Biz henüz farkında olmasak da Amerika ve Avrupa ülkelerinde kimyasalların insan hayatını olumsuz etkilediği yüzlerce araştırmayla ispatlanmış durumda. Devlet de sivil toplum da bu konuda çok hassas. Temizlik maddelerindeki kimyasalların zararları tüketicilere sık sık anlatılıyor. Okullarda öğrencilere özel eğitimler veriliyor. Hanımlar da boş durmuyor. Bir yandan evlerinde doğal temizlik maddeleri üretiyor, diğer yandan hazırladıkları web sitelerinden ve bloglardan hemcinslerine ‘kimyasal maddeler içeren temizlik malzemelerinden uzak durun!’ çağrısı yapıyorlar. Şüphesiz bu tür mesajlar arttıkça ağır kimyasalların kullanıldığı temizlik maddelerinin yerini insana ve çevreye zarar vermeyen alternatifler alıyor. Hatta ürünlerin ambalajı dâhil yüzde 90’ından fazlasının doğaya karışabilir ve geri dönüşebilir olmasına dikkat ediliyor. İnsanları bu tür arayışlara sevk eden en önemli sebep temizlik maddelerinde kullanılan kimyasalların verdiği zararlar tabii ki. Lavaboların temiz olması için kullanılan maddeler de çamaşırları kirlerden arındıran deterjanlar da insan sağlığını tehdit ediyor çünkü. Mesela, bulaşık makineleri için üretilen tabletler birer teknoloji harikası.
Ama bu ürünler katmanlı bir yapıya sahip. Suda belli bir zaman diliminde çözülüyor. En son çözülen kısım ise bulaşıkların ışıl ışıl olmasını sağlayan ‘parlatıcı’ özelliğine sahip kimyasallar. İçinde kanserojen madde bulunan bu parlatıcıların zararlarını azaltmak için ya ‘durulama’ programlarını en az iki kez çalıştırmak gerekiyor ya da makineden çıkan bulaşıkları tekrar sirkeli su ile elde yıkamak. Günlük koşuşturmaca içinde kaç hanım böylesi bir zahmete girebilir ki?
AMERİKA’DAKİ BİR ÇOK HANIM DETERJANLARDAN UZAK DURUYOR
Diyelim ki bulaşıklar makinede değil de elde yıkandı. Makinede yıkanan elbiseleri ikinci kez elde yıkamak mümkün mü? Veya elbiseleri hangi temizlik ürünüyle yıkamak lazım? Piyasada satılan deterjanların çoğunda yüksek düzeyde fosfat ve klor var. Yanlışlıkla yutulursa çok önemli sağlık sorunlarına yol açıyor bu maddeler. Ayrıca klor, kanalizasyon sistemine karıştığında organiklerle birleşerek ‘son derece tehlikeli bir kimyasal’ diye tanımlanan ‘trihalometan’ maddesini üretiyor. Bulaşıklar için kullanılan deterjanların ana maddeleri de petrol kaynaklı. Bu sebeple bakterilerce ayrıştırılıp doğaya tekrar kazandırılamadığı gibi zararlı katkı maddeleri, sentetik esanslar, kokular ve renklendiriciler de içeriyor.
Cahide Akyaldız (32), Amerika’da yaşayan bir ev hanımı. Çevresindeki birçok hanımın kimyasallardan uzak durduğunu söylüyor. Doğal deterjanlara ilginin giderek arttığını belirterek, “Buradaki hanımların takıntıları yok. Onlar için bulaşıkların doğal yolla yıkanması temizliğinden bile daha önemli.” diyor.
Genelde sabun ve deterjanların temizleme gücünü artırmak için kullanılıyor. Kokuları alma, küf ve bakterilerin üremesini durdurma, leke çıkarma gibi özellikleri bulunuyor. Türkiye’de kilosu 2-3 TL arasında satılıyor. Çamaşır sodası ise yağ ve lekeleri çıkarıyor, sert suyu yumuşatıyor. Karbonat da (sodyum bikarbonat) gıdadan temizlik ürünlerine kadar geniş bir alanda çok amaçlı kullanılıyor. Kötü kokuları alıyor, alüminyum, altın, gümüş, paslanmaz çelik gibi metalleri parlatıyor, leke çıkarıyor, sert suyu yumuşatıyor. Birikmiş mineral ve yağları çözüp camları parlatan sirke de mikropları öldürüyor.
ODA SPREYLERİNDEN UZAK DURUN!
Evlerin güzel kokması için asla oda spreyleri tercih edilmemeli. Çünkü oda deodorantları havadaki kötü kokuları yok etmiyor, sadece rahatsız edici kokuları, hoş kokularla örtmeye çalışıyor. Bazıları da burun yollarını yağlı bir tabakayla kaplayıp koku alma duyumuzu engelleyen kimyasallar yayıyor. Oda spreylerinde kullanılan zararlı maddeler arasında ise naftalin, fenol, kresol, etanol, ksilen ve formaldehit gibi maddeler sıralanıyor.
Kimyasalların yol açtığı hastalıklar
Rengârenk ambalajlarıyla dikkat çeken temizlik ürünlerinin birçoğu kanserojen etkiye sahip. Hatta içlerinde sinir sistemi hasarı, cilt hastalıkları, ağız, mide, boğaz iltihabı yapanlar; karaciğer, böbrek, akciğer, pankreas ve dalakta hasara sebebiyet verenler var. Bazıları da merkezî sinir sistemini etkileyerek depresyon, sinirlilik ve hiperaktiviteye yol açıyor. Gündelik hayatımızda kullandığımız ürünler 55 binin üzerinde kimyasal çeşit içeriyor. Her yıl da bunlara binin üzerinde yenileri ekleniyor. Çoğu yeterince test edilmeden ve belirli bir mevzuata tabi tutulmadan piyasaya sürülüyor. Sonra bunların büyük bir kısmı doğrudan kanalizasyona akıyor ve su sistemlerimize karışıyor. Söz konusu kimyasallar, sonunda "fazla yüklenme" ile vücudumuzda depolanıyor ve zehirli olma düzeyine ulaştığında da yukarıda sayılan hastalıklar ortaya çıkıyor.
Ev hanımları daha büyük tehlikede
Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Odabaşı'nın yaptığı bir araştırmaya göre çamaşır suyu, deterjan, parfüm gibi maddeler kimyasal reaksiyonlar sonucu kanserojen etki yapıyor. Amerika Çevre Koruma Kurumu’nun (US Environmental Protection Agency - EPA) yaptığı bir araştırma da ev temizlik ürünlerinin dışarıdan gelen toksinlere göre üç kat daha fazla kanserojen etkiye sahip olduğunu ispatlıyor. 15 yılın verilerini değerlendiren Uluslararası Kanser Kurumu (NCA) da ev hanımlarının çalışanlara göre yüzde 54 daha fazla kanser riski taşıdığını belirledi.
Kimyasallar 26 saniyede tüm organlara geçiyor
Kimyasallar vücudumuza soluma, yutma ve temas yoluyla geçiyor. Kesinlikle kullanılmaması gereken başlıca kimyasallar ve zararları şunlar: Alkol (etanol, izopropanol) ev deodorantlarında, yüzey temizleyicilerde kullanılıyor ve sinir sisteminde hasara yol açabiliyor. Sodyum Hpoklorit diye tanımlanan çamaşır suyu ağız, mide ve boğazda iltihap yapıyor. Mukoz tabakasını bozuyor. Gözleri tahriş ediyor. Solunum yollarında hastalıklara sebebiyet veriyor. Petrol Distilasyon ürünleri göz ve deriye zarar verebiliyor. Cam ve tuvalet temizleyicilerde sıklıkla kullanılan amonyak baş ağrısı yapıyor. Akciğeri olumsuz etkiliyor. Mobilya ve yer temizleyicilerde bulunan fenol ile kresol (dezenfektan) ve nitrobenzen doğrudan kanserojen madde olarak anılıyor. Diğer bir kanserojen madde de formaldehit. Bu da birçok temizlik mamulünde koruyucu olarak kullanılıyor. Halı temizleyiciler içinde bulunan Perkloro etilen ile Ttrikloro etilen de kanserojen etkiye sahip maddeler. Mide yanması, görme bozukluğu yapan Hidro klorik asit de tuvalet temizleyicilerinde var. Güve ilacı diye bilinen ve Avrupa ülkeleri ile Rusya’da yasaklanan naftalin ya da Para Dikloro Benzen hem kansorejen etkiye sahip hem de sinir sistemini olumsuz etkiliyor. İşin en kötü tarafı ise temizleyici ürünlere maruz kaldıktan sadece 26 saniye sonra kimyasalların izi vücudun bütün organlarında görülebiliyor olması.
Önemli notlar
Bebek yağları petrolden üretiliyor. Yeni doğan bebeklerin tenini sızma zeytinyağı, üzüm çekirdeği yağı, badem yağı karışımıyla nemlendirmek gerekiyor.
Günlük kullandığımız tuvalet kâğıtları, peçeteler, mendiller, çocuk bezleri, tamponlar ve süt kutuları dioksin denilen konsorejen bir madde içeriyor. Sebebi ise fabrikalarda kâğıtları beyazlatmak için kullanılan klor.
Dolayısıyla oksijenle ağartılmış kâğıtlar tercih edilmeli. Ürün paketlerinde kâğıtların hangi yöntemle beyazlatıldığı yazmıyor. Her markanın müşteri hizmetlerini arayarak bilgi almakta fayda var. Yalnız bir markanın televizyon reklamında bu önemli ayrıntı küçük puntolu harflerle hızla ekrandan geçiyor
KANSER YAPAN KİMYASALLAR KANSER YAPAN DETERJANLAR-1 KANSER YAPAN DETERJANLAR-2 KANSER YAPAN DETERJANLAR-3 KANSER YAPAN DETERJANLAR-4 KANSER YAPAN DETERJANLAR-5 KANSER YAPAN DETERJANLAR-6 KANSER YAPAN DETERJANLAR-7 KANSER YAPAN DETERJANLAR-8 KANSER YAPAN DETERJANLAR-9 KANSER YAPAN DETERJANLAR-10 KANSER YAPAN DETERJANLAR-11 KANSER YAPAN DETERJANLAR-12 KANSER YAPAN DETERJANLAR-13 KANSER YAPAN DETERJANLAR-14 KANSER YAPAN DETERJANLAR-14 KANSER YAPAN DETERJANLAR-15 KANSER YAPAN DETERJANLAR-16 KANSER YAPAN DETERJANLAR-17 KANSER YAPAN DETERJANLAR-18 KANSER YAPAN DETERJANLAR-19 KANSER YAPAN DETERJANLAR-20 KANSER YAPAN DETERJANLAR-21 KANSER YAPAN DETERJANLAR-22 KANSER YAPAN DETERJANLAR-23 KANSER YAPAN DETERJANLAR-24 KANSER YAPAN DETERJANLAR-25 KANSER YAPAN DETERJANLAR-26 KANSER YAPAN DETERJANLAR-27 KANSER YAPAN DETERJANLAR-28 KANSER YAPAN DETERJANLAR-29 KANSER YAPAN DETERJANLAR-30 KANSER YAPAN DETERJANLAR-31 Vücuda değişik yollarla giren kimyasallar, zehirli olma düzeyine ulaştığında değişik tümör ve kanser hastalıkları ile karşı karşıya kalıyoruz. KANSER YAPAN DETERJANLAR-32 KANSER YAPAN DETERJANLAR-33 KANSER YAPAN DETERJANLAR-34 KANSER YAPAN DETERJANLAR-35 KANSER YAPAN DETERJANLAR-36 KANSER YAPAN DETERJANLAR-37 KANSER YAPAN DETERJANLAR-38 KANSER YAPAN DETERJANLAR-39 KANSER YAPAN DETERJANLAR-40 KANSER YAPAN DETERJANLAR-41 KANSER YAPAN DETERJANLAR-42 KANSER YAPAN DETERJANLAR-43 KANSER YAPAN DETERJANLAR-44 Ortalama bir aile haftada 30-35 kg. çamaşır yıkıyormuş. Bu da yılda 35 milyar makine dolusu çamaşıra ve 17,5 milyar ölçek çamaşır deterjanına tekabül ediyormuş. Bunca deterjan suyollarına karıştığında ne olduğunu tahmin etmek güç değil. Ekosistem bozularak, bazı canlılar değişime uğrar veya yok olurken, bazılarıysa kontrolsüzce çoğalıyor KANSER YAPAN DETERJANLAR-45 Yeni satın aldığımız tekstil ürünleri bile evimize zehirli olarak geliyor. KANSER YAPAN DETERJANLAR-46 KANSER YAPAN DETERJANLAR-47 KANSER YAPAN DETERJANLAR-48 KANSER YAPAN DETERJANLAR-49 KANSER YAPAN DETERJANLAR-50 KANSER YAPAN DETERJANLAR-51 KANSER YAPAN DETERJANLAR-52
|
Copyright © Pot 2012. All Rights Reserved. Designed by : İbrahim Halil TELLİ |
---|